22.01.2010

Alice Aynanın İçinden


Alice hanımkızımız tavşan deliklerinden sonra şimdi de aynalara dalmaya meyletmiş. Pisicikleriyle hasbihal eyliyorken birden salondaki aynanın diğer tarafına, başka bir harikalar diyarına gidiyor bu kez.

Şair, matematikçi, fotoğrafçı, din adamı, mantıkçı ve yazar Lewis Carroll, 1865'te "Alice In Wonderland"i yayınladıktan sonra 1872'de, sevgili öğrencisi küçük Alice'in satrancı daha iyi anlaması için kurguladığı bir hikayeden yola çıkan ikinci kitabı "Through The Looking Glass And What Alice Found There"i yayınlamış. Öykünün tamamı, dolaylı olarak satranç hamlelerine işaret eden metaforlardan oluşuyor denebilir. Bu durum çeviri açısından bazı sıkıntılar yaratabiliyor tabi, satranç bilmeyenler için de çılgın bir öyküden öte bir şey olarak algılanması mümkün olmayabiliyor; belki de bu yüzden Wonderland kadar popüler olamadı aynalı diyar.

İlginç olan da pek hararetli olmasam da iyi bir Alicesever olduğumu düşünürdüm. Ama tezgahta Yiğit efendiye çocuk kitapları ararken buna rastlayınca sakince çığlık atmaktan geri duramadım!

Alice, "bizim ülkede eğer bizim yaptığımız gibi koşarsan genellikle başka bir yere varırsın" dediğinde Kraliçe onu "Yavaş bir ülkeymiş!" diye cevaplıyor. Bunun gibi daha onlarca pırıltılı diyalog yüzünden minik kitabımı her aklıma geldiğinde keyifle sırıtıyorum. Kitaptaki "Gıllıgış" adlı şiirin ilk dizesini de yazmazsam çatlarım.
"Pişindiydi, kayrak tirsukeler
Dönenip delgilendiler otgelde;
Mızlıydılar tarazlı Gubibikler
Donguzlarsa nezgilendi"

Kraliçe'nin öğüdüne kulak verin ve her gün kahvaltıdan önce altı tane olmayacak şeye inanma egzersizinizi yapmayı unutmayın efendim.

Hiç yorum yok: