16.02.2010

i wish to weep


durup durup izlenmesi gereken bir film "factotum".
ama soundtrack'i sadece belli zamanlarda dinlenmeli galiba. durduk yerde seni yavaşlatabilir ve bu bazen iyi, bazen kötüdür.

söyleyecek, yazacak, bağırıp çağıracak bir sürü şey varken susmayı çağrıştırıyor bana. kolunu kaldıracak halinin olmadığı, ama gözlerinin faltaşı gibi açık olduğu zamanları.
"like tomorrow's never going to come" hali. zihninin açık ama kafanın durgun olduğu hani..

biraz mırıldanalım:


http://fizy.com/s/141no9


bi de filmden bir alıntı:

"deneyeceksen, sonuna kadar git, yoksa hic baslama bile. baslarsan, bu kiz arkadaslarini, karilarini, islerini ve belki de aklini kaybetmek anlamina gelebilir. uc veya dort gun hic bir sey yememek anlamina gelebilir. bir bankta donmak anlamina gelebilir. hapishane demek olabilir, hayal gormek, hor gorulmek, tecrit anlamina gelebilir.

asil odul, tecrittir. digerleri dayanma gucunu, onu ne kadar yapmak istedigini sinamak icindir. ve onu reddedilmeye ve tecrite ragmen yapacaksin. ve hayal edebilecegin her seyden daha iyi olacak. deneyeceksen, sonuna kadar git. ona benzeyen baska bir his yok, tanrilarla basbasa kalacaksin ve geceler atesle yanacak. hayatin sirtina mukemmel bir kahkaha ile bineceksin. bu, varolan yegane iyi kavga."


1 yorum:

Ozan Dikerler dedi ki...

filmden yaptığın alıntı çok hoşuma gitti. Netten aratıp buldum, yüklüyorum bakalım. İzledikten sonra başka yorumlarda yazabilirim ;)
Teşekkürler