7.10.2009

blog meseleleri

Hola. Nilgün'e ve Atay'a bu avare bingopijamaya ayırdıkları zaman için teşekkürler. Nasıl, cool olmuş mu?

Diyeceğim şu.

Geçen zamanı dikkatle dinlemediğinde, bol bol derin nefes alıp etrafına bakmadığında; çok şey kaçırıyorsun.
Bunu söyleyen bir milyonuncu kişi olabilirim. Ama bir bildiği var bu klişelerin.

11 yaşından beri büyük bir keyifle kullandığım bisikletim 'eldorado'ya yalnızca beş dakikalığına arkamı dönmüştüm. Pazar günleri Caddebostan'da yapmaman gereken bir şey bu. Değerli eşyana arkanı dönmek. Düşüncesizce. Bilinçsizce. Farkında bile olmadan.

Farkında 'bile'. Sanki farkındalık mucizevi bir şey olmalıymış gibi!

Düşün. Erteleme. Hayat kısa. Falan...

Dünyamın en pırılıtlı bulutlarına ev sahipliği yapan şahsın misafiriyim bu gece, daha pırıltılı yazmalıydım belki. O benim iclalaydınvari zırvalarıma bile gülümser, olsun. Kadıköy'deki bir duvar yazısı geldi aklıma, "ahenkle küfret". Helal olsun. Yanındanahengieksiketmeyengillere. Periciğimi seviyorum velhasıl. Onunla geçirmediğim zamanlara üzülmek yerine, hayatımda olduğuna sevinerek ömrüme birkaç dakika daha ekledim bu gece. İyi gece. Cici gece. Oh.

Hiç yorum yok: